İşçi ile işveren arasındaki iş ilişkisini düzenleyen hukuk dalıdır. Bu tanımda geçen işçi, işveren ve iş ilişkisi kavramlarını da tanımlamak gerekmektedir. 22 Mayıs 2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanununun 2’nci maddesine göre, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişilere ve yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara “işveren (employer, employeur)”; işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye “iş ilişkisi (employment relation)”; bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye ise “işçi (laborer, employee, salarie)” denir. İşçi tanımında geçen “iş sözleşmesi (contract of employment, contrat du travail)”, Türk Borçlar Kanununda “hizmet akdi (contract of service)” olarak tanımlanmıştır. Hizmet akdinde işçi, işi işverene bağımlı olarak yapar. Bunun karşılığında da işveren işçiye ücret ödemeyi taahhüt eder. Hizmet akdinin konusu olan “hizmet (service, work)”, bedenî (el, kolla) nitelikte olabile¬ceği gibi, fikrî nitelikte veya hem bedeni hem fikri nitelikte olabilir. Bir inşaatta çalışan amele de işçidir; bir şirkette hizmet akdiyle çalışan bir mühendis de işçidir. Keza bir özel hastanede hizmet sözleşmesiyle çalışan doktor da işçidir. İşçiyi diğer çalışanlardan ayıran temel özellik, işçinin işverene bağımlı olarak çalışıyor olmasıdır. Yani İşçi, işini işverenin emir ve talimatları doğrultusunda yapar. Avukat, hekim, proje çizen mühendis gibi çalışanlar ise, iş sahibinden bağımsız olarak hareket ederler. Dolayısıyla bunlar işçi değil, bağımsız çalışanlardır.
Büromuz, işçi-işveren ilişkisi kapsamında doğabilecek hukuki uyuşmazlıklarla ilgili danışmanlık verilmesi, 4857 Sayılı İş Kanunu ve 5953 Sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun başta olmak üzere,
Tüm Sorularınız İletişim formumuzu doldurup tarafımıza gönderebilirsiniz.
İletişim Formu